About Us

Gün Gün 1960

1960

1960 yılının 23 Ekim günü yapılacak olan nüfus sayımı ile cumhuriyet dönemimizde okur-yazar oranının yalnızca Demokrat Parti iktidarının 1955-60 döneminde gerilediği, 1955’te % 41 iken 1960’da % 39,5 e düştüğü görülecektir.


* 1 Ocak 1960 : Lüks otomobiliyle bir süredir yurt gezilerini sürdürmekte olan Said-i Nursi İstanbul'a geldi.
* 5 Ocak 1960 : Mersin’e gitmekte olan Menderes’in önüne Tarsus’ta elinde kasap bıçağı olan Ali Bayat adlı bir şahıs çıktı ve bacaklarının arasına sıkıştırmış olduğu beş yaşındaki çocuğu göstererek “uçak kazasından kurtulduğunuz için oğlumu size kurban edeceğim” dedi, son anda engellendi.

* 5 Ocak 1960 : Kim dergisi sorumlu yazı işleri müdürü Şahap Balcıoğlu Amerikalı gazeteci Eugene Pulliam’ın Türkiye hakkında yazdığı yazıyı yayımlamak suçundan yediği16 aylık cezasını çekmek üzere cezaevine girdi.
* Ocak 1960 : Said-i Nursî’nin doğu illeri valilerine yazdığı bir mektup CHP’liler tarafından ele geçirilince basında yer aldı. Said-i Kürdî mektupta şunları söylemekteydi : “ Şark bölgesinde komünistliği 60 bin Nursî sayesinde önlemekteyim. Bu 60 bin talebenin içinde bir iki ahlaksız da çıkabilir. Bunları kitlemize mal etmek doğru değildir. Bu yüzden bölgenizde risale-i Nurlar toplattırılmamalıdır. Nasıl ki Arapça ezan okutturduk ve bu sayede Müslümanları Demokrat Parti cephesinde topladığımız malumunuzdur. Şimdi de dağıttığımız bu Risale-i Nurlarla komünizmle ve masonlukla savaşacağız. Müslüman Demokratların göstereceği yardıma güveniyorum. Bundan ötürü birkaç defa Ankara’ya gittim,Müslüman vekillerle görüştüm.. Bilhassa başvekil sayın Adnan Bey ve (Milli Eğitim Vekili)Tevfik ileri ve sayın (İçişleri Vekili) Namık Gedik’ten bu neticeyi tayin ettim…. Saidi Nursî “

* 25 Şubat 1960 : (Mehmet Barlas’ın babası) CHP'li Cemil Sait Barlas, 10 ay hapse mahkum oldu.
* 26 Şubat 1960 : Hükümet, İnönü'nün diğer birkaç milletvekili ile birlikte siyasî faaliyetleri nedeniyle dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi.
* 7 Mart 1960 : Gazeteci Ahmet Emin Yalman, 15 ay 16 günlük mahkumiyetini çekmek üzere cezaevine girdi.

* 2 Nisan 1960 : Partisinin il kongresine gitmekte olan CHP Genel Başkanı İsmet İnönü'nün bulunduğu tren, Kayseri’ye 32 km kala valinin emriyle askerî birlikler tarafından önü kesilerek durduruldu. Saatlerce süren bir sinir mücadelesini kazanan İnönü, Kayseri'de büyük bir kalabalık tarafından karşılandı.
* 3 Nisan 1960 : Ankara’ya dönüş yolunda Yeşilhisar’a uğramak isteyen İnönü’nün otomobili İncesu köprüsü üzerinde askeri kamyonlar ve askerlerin oluşturduğu barikatlarla kesildi. Saatler süren tartışmalardan sonra İnönü barikatları yürüyerek yardı ve geçti.

* 5 Nisan 1960 : CHP Meclis Grubu, yayınladığı bildiriyle, son olaylar üzerinde durarak, yurdun selameti bakımından seçimlerin bir an önce yapılmasını istedi.
* 7 Nisan 1960 : Başbakan Menderes Parti Grubunda konuştu: "Memleket bugün kabili idare olmaktan çıkmıştır. İşler çoktan laçka olmuştur. Adliye işlemez hale gelmiş, idare aciz düşmüştür..."
* 7 Nisan 1960 : CHP Genel Başkanı İsmet İnönü'nün Kayseri gezisinde karşılaştığı engellemeler ve bunlara alet edilmeleri nedeniyle bazı subaylar ordudan istifa etti. İstifa eden subaylar tutuklanarak cezaevine konuldular.

* 12 Nisan 1960 : DP Grubu yayımladığı bildiri ile CHP'yi "silahlı ve tertipli ayaklanmalar hazırlamakla", bir kısım basını da bunu yalan ve çarpıtılmış haberlerle desteklemekle suçladı ve üç ayda işini bitirecek bir Tahkikat (Soruşturma) Komisyonunun kurulması yönünde kararın alındığını açıklıyordu.
* 18 Nisan 1960 : DP Bursa Milletvekili Mazlum Kayalar ve Denizli Milletvekili Baha Akşit'in, 'CHP'nin yıkıcı, gayri meşru ve kanun dışı faaliyetlerinin memleket sathında cereyan tarzı ve bunların mahiyetlerinin nelerden ibaret olduğunu tahkik, tespit ve memleketin her tarafında yagın bir halde görülen kanun dışı siyasi faaliyetlerin muhtelif sebeplerine intikal etmek, matbuat meseleleriyle adli ve idari mevzuatın ne suretle tatbik edilmekte olduğunu tetkik eylemek üzere Meclis tahkikatı açılmasını isteyen önergeleri' kabul edildi.
Önergenin görüşülmesi esnasında Mecliste sert tartışmalar yaşandı. İnönü: " Biz demokratik rejimi kurduk. Bu demokratik rejimi, istikametinden ayırıp baskı rejimi haline getirmek tehlikeli bir şeydir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam..." dedi.

* 27 Nisan 1960 : Meclis bünyesinde kurulan 15 üyeli Tahkikat Komisyonuna ek yetkiler veren kanun, uzun ve çetin tartışmalardan sonra kabul edildi. 12 CHP Milletvekili 3-6 , İnönü ise 12 oturum Meclis’ten çıkarılma cezası aldı. İnönü’nün konuşmasının tutanaklardan silinmesi kararı alındı. Oturumdan çıkarılma cezası alan CHP milletvekilleri direnince genel kurul salonundan polis zoruyla çıkarıldılar. Komisyonun ilk icraatı, ülkedeki tüm siyasal etkinliklerin ve Meclis görüşmelerinin yayınlanmasını yasaklamak oldu. Kurulan komisyon; sivil ve askerî savcılarla yargıçların tüm yetkilerine sahip olacak, istediği ev ve kuruluşu basabilecek, öngördüğü evrak, belge ve eşyalara el koyabilecek, gazeteleri toplatabilecek ve matbaalarıyla birlikte kapatabilecekti. Komisyon kararlarına karşı gelmenin veya savsaklamanın cezası üç yıla kadar hapis olacaktı. DP’nin yargı yetkisini özel bir heyete veren bu kararı açık bir anayasa ihlaliydi ve iktidardan düşüp yargılandıklarında sorumlu tutuldukları en ağır suçu oluşturdu.

* 28 Nisan 1960 : TBMM görüşmelerini haber yapmaya kalkışan tüm gazeteler toplatıldı.
* 28 Nisan 1960 : İstanbul Üniversitesi öğrencileri, üniversite merkez binasında hükümet aleyhine gösteri yaptı. Güvenlik güçleri, gösterilere müdahale etti. Güvenlik güçlerinin üniversiteden ayrılmasını isteyen rektör Sıddık Sami Onar , tartaklanarak Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Polis çaresiz kaldı, ordu birlikleri çağrıldı. Gösterilerde, Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz polis ateşi sonucu vurularak öldü, 40 kişi yaralandı. Üniversiteden çıkıp Sirkeci’ye kadar ilerleyen gençlerin karşı tarafa geçmemesi için köprüler açılarak geçiş kesildi. Ankara ve İstanbul'da sıkıyönetim ilan edildi.

* 29 Nisan 1960 : Ankara’da Siyasal Bilgiler ile Hukuk Fakültesi öğrencileri de eyleme geçtiler. İstanbulda’ki eylemler de sürdü. Ankara ve İstanbul üniversiteleri 1 ay süreyle kapatıldı.
* 30 Nisan 1960 : Gençlerin protesto eylemleri sırasında tank üzerinden düşen Nedim Özpulat adlı genç öldü. İstanbul'da bir gün sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ali Ulvi'nin karikatürü nedeniyle Cumhuriyet gazetesi 10 gün süreyle kapatıldı.
* 2 Mayıs 1960 : NATO Bakanlar Konseyi İstanbul'da toplandı. Protesto gösterileri yapıldı.

* 3 Mayıs 1960 : Emekli olmak üzere izne ayrılan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel, yazılı olarak hükümeti uyarmak istedi. Bu mektup ihtilalden sonra açıklanmıştır. ( Mektup EK – 4’te yer almaktadır).
* 4 Mayıs 1960 : Yeni Sabah gazetesi 10 gün süreyle kapatıldı. Demokrat İzmir gazetesinden 16 kişi mahkum oldu.

* 5 Mayıs 1950 : Demokrat Partililer hükümete destek için Ankara Kızılay'da bir gösteri düzenlemeye karar verdiler. İktidara karşı gençler de aynı gün, aynı saat, aynı yerde gösteri yaptılar. ( Gençlerin bu eylemi yapabilmek için “fısıltı gazetesi” denilen yöntemle haberleşmede kullandıkları 555 K, yani “beşinci ayın beşinde, saat beşte, Kızılay’da” parolası siyasî tarihe geçmiştir). Dolayısıyla DP’nin gösteri planı geri tepmiş oldu ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve başbakan Adnan Menderes alanda protestolarla karşılandı.
* 6 Mayıs 1950 : 555K gösterilerinin fotoğraflarını ve haberini yayımladığı gerekçesiyle Zafer gazetesi 1 hafta kapatıldı.

* 6 Mayıs 1950 : Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel görevinden izinli olarak ayrıldı.
* 9 Mayıs 1960 : Hür Adam gazetesi 10 hafta kapatıldı
* 16 Mayıs 1960 : Milli Eğitim Bakanlığı 19 Mayıs gösterilerini yasakladığını açıkladı.
* 18 Mayıs 1960 : Akşam gazetesi 20 gün süreyle kapatıldı.

* 21 Mayıs 1960 : Harp Okulu öğrencileri Ankara'da, hükümet aleyhinde sessiz bir yürüyüş yaptılar. Önlem olarak Harp Okulu öğrencileri tatile gönderildiler.
* 22 Mayıs 1960 : Haberleşmeye sansür koyan Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı, beş kişinin bir araya gelerek dolaşmasını yasakladı.
* 25 Mayıs 1960 : Meclis, 20 Haziran 1960 tarihine kadar tatil edildi. Bugünkü birleşimdeki konuşmaların yayınlanması yasaklandı.

* 27 Mayıs 1960 : 27 MAYIS İHTİLALİ... Türk Silahlı Kuvvetleri idareyi ele aldı. Meclis feshedildi. Yeni anayasa ve demokratik müesseselerin kurulması hazırlığına başlanıldı.
* 28 Mayıs 1960 : Cumhurbaşkanı Celal Bayar istifa etti. Tarafsız kişilerden (3 asker, 14 sivilden) oluşan bir hükümet kurulduğu duyurldu.

* 29 Mayıs 1960 : DP İçişleri Bakanı Dr. Namık Gedik, tutuklu bulunduğu Harp Okulu'nda pencereden atlayarak intihar etti. Gözaltına alınmış olan 150 kişi Yassıada'ya getirildi.

EK – 2 :
HALKEVLERİ : Kapatılana dek geçen yirmi yıl içinde, 478 Halkevi ve 4322 Halkodası açılmış; bu örgütlerle, Anadolu'nun en uzak yörelerine ve en küçük birimlerine ulaşılarak, büyük bir aydınlanma atılımı gerçekleştirilmişti. Halkevleri, daha Atatürk'ün ölümüne dek geçen ilk sekiz yıl içinde dahi 23 750 konferans, 12 350 temsil, 9 050 konser, 7 850 film gösterisi ve 970 sergi gerçekleştirmişti. Aynı dönem içinde 2.557.853 yurttaş Halkevleri kütüphanelerinden yararlanmış, 48 bin yurttaş çeşitli kurslara katılmış, 50 dergi yayımlanmıştı.

EK – 3 :
KÖY ENSTİTÜLERİ : Atatürk'ün başlattığı Anadolu aydınlanması, etkili olduğu kısa süre içinde, ulusal bilinçle donanmış aydın yetiştirmede yeterli olmasa da önemli kazanımlar elde etmişti. 1945 yılına gelindiğinde yalnızca 4 yıllık köy enstitüleri döneminde; 1726 ilkokul açılmış; 2757 öğretmen, 604 eğitmen, 163 gezici başöğretmen, 265 gezici sağlık memuru yetişmişti. Köy enstitüleri, kendi olanaklarıyla; 37 kamyon almış, 6 enstitüde elektrik üretmiş, köylerde 741 işlik, 993 öğretmen evi, 406 bölge okulu, 100 km yol ve 700 ayrı türde bina yapmıştı. Köy enstitüsünü bitiren öğretmenler, Atatürk'ün amaçladığı gibi, görevle gittikleri köylere aydınlığı ve uygarlığı götüren ulusçu aydınlar haline gelmişlerdi. Köy Enstitülerini kapatma sürecini ilk başlatan CHP olmuştur. DP tarafından daha hızlı bir biçimde içleri boşaltılmış ve nihayet kapılarına kilit vurulmuştur. Kapatıldıklarında, o güne kadar yetiştirmiş oldukları insan sayısı, 16 bin 400 öğretmen, 7 bin 300 sağlık memuru, 8 bin 756 eğitmendi.

EK – 4 :
KARA KUVVETLİ KOMUTANI ORGENERAL CEMAL GÜRSEL’İN DP HÜKÜMETİNİ UYARMAK ÜZERE MİLLİ MÜDAFA VEKİLİNE YAZDIĞI MEKTUP

"Aziz Vekilim,
Dün geceki konuşmalarımızın ışığı altında, zatı alinizi memleketin huzur ve istikrarı için alınması lazım gelen tedbir ve kararlar hakkındaki görüşlerimi arzetmeyi milli ve vatani bir vazife bilirim.
Sayın Başbakanın açıklamalarını dinledim ve okudum. Bunlarda, benim düşüncelerimin kabulüne müsait bir zemin henüz mevcut olmadığı aşikar olarak belli ise de, yine de düşüncelerimin sizlere iblağının zaruretine inanıyorum.
Muhterem Vekilim,
Şu hakikati kabul etmek lazımdır ki, Kayseri hadiseleriyle başlayıp son karar ve feci olaylara kadar devam eden vak'alar vatandaş ruhunda derin teessür ve Hükümete karşı telafisi güç hoşnutsuzluklar yaratmıştır. Hele, Ordunun, talebelere karşı akılsızca kullanılması işin vahametini artırmış, Ordu mensuplarında huzursuzluk ve güvensizlik hisleri belirmiş, korkulan şey olmuş, Ordu politikaya karıştırılmıştır.
Sayın Vekilim,
Bu ahval küçümsenecek, cebir ve şiddetle geçiştirilecek şeylerden değildir. Memleket, Hükümet ve Partinizin düştüğü bu müşkül vaziyeti kurtarmak için sükunetli, fakat ciddi ve cezri tedbirler almak lazımdır. Bu tedbirler şunlar olmalıdır:
1-Cumhurbaşkanı istifa etmelidir. Çünkü bütün fenalıkların bu zattan geldiği hakkında memlekette umumi bir kanaat vardır.
2-Kabinede iyi kabul edilmeyen ve suihalleri bütün memlekette yayılmış bulunan zevat çıkartılmalı, yeni Kabine mutlak dürüst, makul, zorcu değil, adalet ve şefkat hissi taşıyan zevattan kurulmalıdır.
3-İstanbul, Ankara Valileri, Emniyet Müdürleri süratle değiştirilmelidir.
4-Ankara Örfi İdare Kumandanı derhal değiştirilmelidir.
5-Son çıkarılan ve tahkikat komisyonları ihdas eden kanun kaldırılmalıdır.
6-Mevkuf gazeteciler af kanunu ile kısa zamanda tahliye edilmelidir.
7-Son hadiselerde tevkif edilen talebeler serbest bırakılmalı, ilim müesseseleri yeniden faaliyete geçmelidir.
8-Şimdiye kadar çıkarılan bütün antidemokratik kanunlan tedricen kaldırılmalıdır.
9-Vatandaşın hürriyet ve eşit muamele hakkına mutlak surette riayet edilmelidir.
10-Ordunun meseleleri süratle halledilmelidir.
11-Din istismarcılığından vazgeçilmelidir.
12-Suiistimaller oluyor mu, bilmiyorum, fakat olduğu hakkında umumi bir kanaat mevcuttur ve milletin hükümete itimatsızlığına sebep olmaktadır. Bu gibi kötülüklerin süratle bertaraf edilmesi lazımdır.
13-Müstesna zamanlar ve günler haricinde Hükümet büyüklerinin memleket gezilerinde suni büyük vatandaş toplulukları ile karşılanmaları usulü terk edilmelidir.
Muhterem Vekilim,
Bu yazdıklarım asla bir parti ve politika mülahaza ve tesiriyle yazılmamıştır. Memleketin durumunun bu tedbirlerin alınmasını zaruri kıldığına inandığım için arz edilmiştir.
Sizlerin vatanperverlik ve vicdanlarınıza hitap ediyorum. İyi düşününüz. İyi yapınız. Memlekette çok şeyler yaptığınız muhakkaktır. Fakat, bu asla kafi değildir. Bu yapılan işleri müstemleke idarecileri de yapar, yapıyor ve yapmıştır. Asıl mühim olan toplumun ruhunda yaşama zevk ve azminin geliştirilmesi hak ve hürriyet aşkının kökleştirilmesi ve vatandaş idrakinin yüksek ve necip hislerle donatılmasıdır. Olaylar bu yolda olmadığınızı göstermektedir. Talebelerin hürriyet duygusu ile yaptıkları masumane tezahürata karşı, kıtalar sevk edilmesi ve onların desteği ile emniyet kuvvetlerinin ilim yuvalarının içine kadar girerek talebeleri, profesörleri ile beraber coplarla ve kurşunlarla tedip etmesi, dünyada görülmemiş feci bir şeydir. Bu hengamede kız talebelerin yürekler parçalayan çığlıklarının analar, babalar ve halk ruhunda onulmaz yaralar açacağını ve açtığını anlamamak memleketin huzuru bakımından büyük bir hata ve hazin bir gaflet olduğuna kaniim.
Bizim gençlerimizde hak, adalet ve hürriyet duygularının gelişmesinden ve kemalinden memnun olmamız lazım gelmez mi? İstikbali, hissiz, duygusuz, müstemleke ruhlu, yalnız maddeci bedbaht insanlara mı bırakmak istiyoruz?
Sayın Vekilim,
Maruzatım muhakkak ki çok mühim ve hatta çok cüretkâranedir. Fakat memleket için, Milletin selameti için, Hükümet ve hatta Partinizin kurtarılması için dikkate alınması lazımdır ve hatta çok lazımdır.
Saygılarımla." __._,_.___

0 yorum:

Yorum Gönder

Instagram